Geçirdiğimiz bu zorlu günlerde atıştırma yapma isteğimiz arttı. Aklımız sürekli yemekte ve elimiz hiç boş kalsın istemiyoruz. Bir şeyler hazırlamak, pişirmek ve yemek en büyük hobimiz haline geldi. Bu da özellikle bel çevresinde yağ artışına ve dolayısıyla kilo almamıza neden olur. Araştırmalar fazla kilolu veya obez bireylerin bakteriyal ve viral enfeksiyon geliştirme risklerinin fazla olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla gün içinde yapacağımız atıştırmalıkların sağlıklı, kaliteli olması ve vücudumuzu yağlandırmaması çok kıymetli. Bu noktada neler yapılabilir gelin hep birlikte bakalım.
“Kahvaltı ve öğle yemeği arasında elim hiç boş kalsın istemiyorum” diyorsanız, kendinize tarçınlı bir yeşil çay demleyip 10-15 adet çiğ badem ya da fındıkla harika bir ara öğün yapabilirsiniz. “Fındık ya da bademe başladığımda kendimi durduramıyorum” diyorsanız 4 yemek kaşığı quark veya yoğurda 1 porsiyon kadar meyve ekleyebilirsiniz.
- “Benim en büyük sıkıntım ikindi saatlerinde” diyorsanız fit tatlı tariflerini denemenizin tam zamanı. Ham kakao, avokado ve kuru üzümü blend edip kendinize sağlıklı bir puding yapabilir veya hurma, gün kurusu kayısı gibi kuru meyvelerle kuruyemişleri birleştirebilirsiniz. Böylece düşen kan şekerinizi dengeler, hem de günün yorgunluğunu atarsınız.
“Gün içinde çok güzel ilerliyorum ancak akşam kendime hakim olamıyorum” diyorsanız, çiğ sebzeler en büyük kurtarıcımız. Çiğ kabak, salatalık, kırmızı, sarı ve yeşil biberi doğrayıp, bolca baharat eklenmiş bir yoğurt ile dip sos havasında tüketebilir, iştahınızı bastırabilirsiniz. Çiğ sebzeleri sınırsız tüketebiliyor oluşunuz sizi rahatlatacaktır.
- “Saatin hiç önemi yok, elimde hep bir şeyler olsun” diyorsanız tatlı severler yaban mersini, tuzlu severler fırınlanmış nohut cipsi deneyebilirsiniz. Böylelikle limitsiz bir şekilde el oyalayan atıştırmalık yapmış olursunuz.
“Canım sürekli çikolata, cips veya bisküvi çekiyor” diyorsanız, en büyük düşmanımızın onlar olduğunu hatırlatmak isterim. Mümkün olduğunca evinizde bulundurmamaya çalışın ve kendinizi alıştırdığınız için canınızın çektiğini unutmayın. Alışverişe çıkarken liste hazırlamak, sadece ihtiyacınız olanı almak işinizi kolaylaştırabilir.
- “Ben çikolatasız asla yapamam” diyorsanız en az %70 bitter olan bir çikolatadan 2-3 küçük kare şeklinde tüketebilirsiniz. “Ben bununla asla doymam” diyorsanız yanına sütlü bir kahveyle her lokmanın tadına vararak, yavaş yavaş tüketmenizi öneririm. Böylece hem çikolataya doymuş olur, hem de ne yediğinizin farkına varırsınız.
“Sağlıksız olan her şeyi yemek istiyorum” diyorsanız su tüketiminizi sorgulamanızı öneririm. Bazen açlık ve susuzluk birbirine karıştırılabilir. Bol bol su ve günde 2-3 kupa kadar bitki çayı içmek bu isteğinizi bastıracaktır.
- “Birine kızdığımda, mutsuz olduğumda ya da üzüldüğümde atıştırma yapmak istiyorum” diyorsanız duygularınızla yüzleşmenizi tavsiye ederim. Besinler hiçbir duyguyu bastırmaz ya da yok etmez, bunun yerine gerçekle yüzleşmeli ve onu çözmek için çaba göstermelisiniz. Bu noktada sizi rahatlatan, stresiniz azaltan yoga, meditasyon gibi egzersiz yapmak çok faydalıdır.
- Kış aylarının popüler atıştırmalıkları; kuruyemişler
